Geçtiğimiz yıl Kazım Yiğit Akalın adlı bir veli çocuğunun gittiği özel okuldaki yüksek zammı şu tweet’le eleştirmişti:
“Çocuğumun gittiği özel okul 1. Sınıf ücretlerini açıkladı: Yemek dahil 640 bin TL. Geçen sene o günkü kur ile 13.500 USD, bugün ise 21.300 USD. Bir senede dolar bazında yüzde 58 zammın izahı yok. Dünyanın hiçbir yerinde USD bazında böyle bir kazanç da yok. Fırsatlar ülkesi!”
Ancak bu eleştiriyi okul bir kenara not almış olacak ki, Akalın çocuğunun kaydının yenilenmediğini şöyle duyurdu: “Geçen sene gündeme getirdiğimiz için Bilfen çocuğumun kaydını yenilemedi, yani bir nevi okuldan attı…
Marka değerlerine çok zarar vermişiz, üst yönetimin kesin talimatıymış, kesinlikle kayıt yenilenmeyecekmiş.” Böylece diğer velilere de gözdağı vermiş oldular.
Güya bilim irfan yuvası olması gereken bir okul, bir velinin en doğal hakkı olan eleştirisini okuldan atma gerekçesi görüyor!
Böyle bir şey olabilir mi ya?
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu yanlış uygulamaya bir cezası olmalı.
Okul asıl şimdi marka değerine zarar verdi diyeceğim ama reklamın kötüsü olmaz!
Bazı veliler sırf çocuğu o okulda okuyor demek için kayıt yaptırıyor.
Elbette her şey arz-talep meselesi ama devletin belirlediği tavan fiyata rağmen 2025-2026 sezonunda bazı okulların yaklaşık yüzde 250 zam yaptığı konuşuluyor.
Oysa MEB’in Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’ndeki formüle göre özel okullar gelecek yıl en fazla yüzde 54,8 oranında zam yapabilir.
Kıyafet ve etüt gibi hizmetlerin zam oranı ise en fazla yüzde 49,8 olacak.
Peki, 250 zammı nasıl yapıyor?
Bu sorunun yanıtı da Milliyet yazarı Zafer Şahin’in şu açıklamasında gizli:
“150 bin lira yemek parası isteyen okullara bir soru: El kadar çocuklar okullarda günde 1000 liralık yemek mi yiyor? Pes.” Yani okullar, yemek, kıyafet, kitap, kırtasiye, servis ücretlerine astronomik zamlar yaparak yüzde 250 fiyat artışına ulaşıyorlar! “Bu parayı veremeyen devlet okullarına yollasın” diyebilirsiniz.
Öte yandan bazı aileler büyük fedakârlıklar yaparak çocuklarını özelde okutmak istiyor. Ama yeni zamlar artık fedakârlık yapmayı bile imkânsız kılıyor.
Eskiden karı-koca memur bir çift çocuğunu rahatlıkla özel okula yollayabiliyordu.
Şu anki fiyatları ise sadece zenginler karşılayabilir! Ve bu yüzden de eğitimde fırsat eşitliği ortadan kalkar.
Her sektörde fırsatçıları eleştiriyorken, fırsatçı özel okulları dizginlemek için MEB harekete geçmeli.
***
BİZİM FIRSATÇILAR ŞANSLI!
ABD’nin Los Angeles şehrindeki yangın afetinde 12 binden fazla yapı hasar gördü veya kullanılmaz hale gelirken on binlerce insan yerinden oldu.
Ve barınma krizini fırsata çevirenler ortaya çıktı.
Los Angeles’lı emlak kralı Jason Oppenheim, daha önce aylık 13 bin dolar kira istenen mülke, bir müşterinin “Altı ay peşin ödemeli, aylık 20 bin dolar” teklif ettiğini ancak ev sahibinin 23 bin dolarda ısrar ettiğini açıkladı.
Böyle kirası anormal bir şekilde artan birçok konut var.
6 Şubat Kahramanmaraş depremleri 10 ilde büyük bir yıkıma yol açınca da kira fiyatları uçmuştu.
Fırsatçılığın dini, ırkı, vatanı yok. Fırsatçı her yerde fırsatçı!
Ama Türkiye’deki fırsatçılar ABD’ye göre şanslı!
Bizde fırsatçılar medyada eleştirildi.
“Yok, böyle vicdansızlık” dedik, lakin onlar konutlarını yüksekten kiraya vermeye utanmadılar.
Bir ara Adalet Bakanlığı, deprem ve salgın dönemlerindeki fahiş fiyat artışlarını önlenmek için yasal düzenleme çalışması başlattığını duyurdu.
Sonra her şey unutuldu. Los Angeles’taki yangında ise kira fırsatçılığının ABD’de cezası olduğunu öğrendik.
California Başsavcısı Rob Bonta, ev sahiplerinin fiyatları yasa dışı olarak yükselttiğinin farkında olduklarını belirterek, “Bunu yapamazsınız. Bu bir yıla kadar hapis ve para cezasıyla cezalandırılabilecek bir suçtur” dedi.
Kapitalizmin ağababası, süper güç ABD’de bile kira fırsatçılığının cezası varmış! Türkiye’de üç yıl önce market, pazar fırsatçılarına ceza verilsin diye yazdığımızda “Bu serbest piyasaya müdahale olur” diye eleştirenler olmuştu. Sonra devlet fırsatçılara karşı yasa çıkardı ama fırsatçılık bitmiyor!
Fırsatçıların en rahat ettiği ülke Türkiye olabilir.
***
KAPUSKAYAHAKSIZLIK
TasteAtlas’ın yayınladığı en lezzetli yemekler listelerine Türkiye’den birçok lezzetin girmesine alışmıştık.
Bu sefer TasteAtlas ‘Dünyanın En Kötü Yemekleri’ listesini açıkladı ve Türkiye’den kapuska bu listede 88. sırada yer aldı.
Bir kapuska sever olarak bu duruma üzüldüm. Kapuska harika bir yemektir. Kapuskaya kötü diyen bence iyisini yememiştir. Salçayı fazla koyup ya da askerde çıkanlar gibi fazla sulu yapılırsa elbette tadı güzel olmaz. Kapuskanın etlisi ise daha güzel olur. Önce üzerine pul biber serpip, sonra taze ekmeği koparıp suyuna banarsın… Yazarken bile canım çekti.
***
EN ETKİLİANTİKAPİTALİST
Varlıklı bir ailenin veri mühendisi çocuğu 26 yaşındaki Luigi Mangione’nin ABD’de ünlü sigorta şirketi UnitedHealthcare CEO’su Brian Thompson’ı öldürmesinin yankıları sürüyor.
Sigorta şirketiyle ilgili şikâyetler devam ediyor.
Teksaslı cerrah Elisabeth Potter, şirketin, sağlık sigortası taleplerini reddetmek için ekstrem yollara başvurmaya devam ettiğini ileri sürdü.
Potter, şirketten bir temsilcinin bir cerrahi prosedürün ortasındayken kendisini aradığını ve ameliyattaki hastanın bir gece hastanede kalmasının gerekip gerekmediğini sorguladığını belirtti.
Austin, ameliyatın ortasında sigorta meselelerini tartışmak zorunda kaldığını dile getirerek, “Yıl 2025 ve sigorta sektörü giderek kötüleşiyor” dedi.
İşte sigorta şirketi bu olayda olduğu gibi hastaların sağlık giderlerini karşılamamak için her şeyi yaptığı için Thompson’a ABD’de kahraman gözüyle bakılıyor.
Thompson sayesinde bazı şirketler de müşteri dostu uygulamalar hayata geçirmeye başladı.
***
Altyazı
“Umut insanın vazgeçemediği illüzyon. Aynı anda en büyük güç ve en büyük zayıflık kaynağınız.” (Matrix Reloaded)
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
News
